12 Aralık 2012

sahipsiz

22.11.2012 istanbul, türkiye

dünya dışı varlıkların ilk ziyaretleri bu. aslı toprak, dönüşümü beton dünyanın zeminine ilk ayak basış... ne ve kim ile olduğu belirsiz bir iletişim çabası. gözleri, ağızları, kulakları yok, sadece ayakları var. hemen yerkürenin merkezinden yayılan ışık karşılıyor onları.

dünyanın kumunu, çimentosunu, suyunu alıp karıştırıp üretilen betonla yine dünyanın dış kabuğunu kaplamak hangi akıllının fikriydi ha? yağmur yağınca yayılan toprak kokusunu yok etmek bununla da yetinmeyip çocukları bu betonların üzerine salmak kimin akıl tutulmasının sonucuydu?

şimdi geldiler gökyüzünden. insan olmadıklarını anladığı anda kucağını açıverdi dünya. bizden ölesiye sıkılmıştı zira. kaçacak delik arıyordu insanoğlunu görünce. onlar gelince yabancı şefkatiyle, kalkanlarını indiriverdi işte.

merkezindeki ışığı doğruca onlara yöneltti. hiçbir duyu organı olmayan yabancılar toprağın ışığına ayakbastılar.

dünyanın insan dışı varlıklara sarılıp bizden kurtulma çabasıdır bu. içindekileri heyecanla anlatmıştır onlara. yapılan işkenceleri, özensizliği, umarsızlığı şikâyet etmiştir. kurtarılmak için yalvarmıştır. bırakın yüzlerini ayaklarından başka hiçbir yerleri görünmeyen bu varlıklara sarılmıştır sımsıkı. bizim zorla yerin dibine gömdüğümüz ışığının ufak bir yansımasıdır bu çaba. merhametsizliğimizin ispatıdır.

kişi ayırt etmeksizin ışığını sunar mavi gezegen yabancılara.

insan ancak elindekileri yitirince harekete geçer ya da ebedi uyku işte.