iki eylem hakkında


özetle:

iki eylem: fotoğraf ve yazı!

nildenb. fotoğraflıyor. Gördüğünü, sevdiğini, aklından geçeni çekiyor. Sözcükleri heybesine saklanmış, fotoğraf makinası dillenmiş.

karoten, nildenb.’nin fotoğraflarını yorumluyor, yazıyor.


Blogun iki yazarı da kendi yaptıkları işlerde birbirinden habersiz çalışıyor. Fotoğraf aşamasında karoten, yazı aşamasında da nildenb. yok. Her ay ortalama 2-4 fotoğraf yayınlanıyor. karoten, bu fotoğrafları kendine gelene dek görmüyor. nildenb. de fotoğraflarına yazılmış yazıları blogtan öğreniyor.

uzunca:

Çektiği fotoğraflar için yazılar yazıp, bunları bloglarında yayınlayan yazarlar/fotoğrafçılar oldukça çok sayıda. Bizim yapmaya çalıştığımız ise iki farklı eylemi iki farklı insan gözünden görebilmek. Çekilen fotoğrafların bir konu sınırlaması yok. Fotoğrafçı (nildenb.) kamerasını nereye doğrultursa ve ne anlatmak isterse, konu o oluyor. Bu yönüyle alışılmışın dışında bir şey yok. Yazan kişi (karoten) ise çekilen fotoğraflardan ne anladığını, ona ne hissettirdiğini ya da ona neler çağrıştırdığını yazıyor. Aslına bakılırsa bu yönüyle de her şey gayet sıradan.


öyleyse neden iki eylem?

iki eylem’in en heyecan verici kısmı, bu olayların aynı fotoğraf üzerinde ve bağımsız olarak gelişmesi. Bir çeşit oyun bu. Fotoğrafçının anlatmak istediğini fotoğrafla yansıtma çabasına, yazan kişinin ne anladığını kelimelerle belirtme kaygısı eklendiğinde iki eylem net olarak tanımlanmış olur.

Bir diğer temel unsur ise, fotoğrafçının, yazılanları blogta yayınlanınca okuyabilecek olması. Bu sebepten bu proje, iki bağımsız eylemi aynı sofrada tatma imkanı sunuyor denilebilir. İlerleyen süreçte bu oyun, bir tür anlatım savaşına dönüştüğünde iki eylem meyvelerini vermeye başlayacak. Bu nedenle, gelecekte bu son cümleyi değiştirmeyi düşündüğümüz zaman işleri yoluna koymuşuz diyebiliriz.